Hatay medeniyetlerin buluşma noktalarından biri. Bir iş seyahati sebebiyle ziyaret ettiğim şehir her ne kadar zaman itibarı ile güney sınırımızdaki sorunlar sebebiyle zor bir dönem geçirdiği söylense de, ziyaret zamanında beklediğimden çok daha iyi durumda bir şehir ile karşılaştım.
Zaman darlığı sebebiyle bu güzide şehirde var olan bir çok tarihi mekanı ziyareti bir sonraki seyahatime bıraksam da, size bu yazıda Hatay’ın önemli bir turistik beldesi Harbiye’yi anlatacağım. Zira hep derlermiş ki “Hatay’a gittiğinde Harbiye’yi gördün mü?”.

Hatay Gezi Notlarım
Harbiye, Antakya merkezine 7 kilometre mesafede Defne ilçesine bağlı bir mahalle. Ancak aslında Antik bir kent olarak geçen bölge ilçeye adını da kendi vermiş. Zira bu mahallenin eski adı Daphne imiş. Tarih boyunca Anadolu’nun Orta Asya’ya açılan güzergahında bulunan Harbiye bu sebeple yolcuların ve gezginlerin uğrak yeri olmuş. Öyle ki günümüzde dahi bu mahalle de birçok otel, pansiyon hatta yerel evlerin kiralık odaları turistlere hizmet veriyor. Bölgenin en önemli özelliklerinden biri içerdiği şelaleler. İrili ufaklı birçok şelale bulunan Harbiye’de, başlangıçtan sona kadar yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğa ulaşıyor şelaleler.
Şelale bölgesine giriş ağaçlar arasında hediyelik eşya satan birçok tezgah içinden yokuş aşağı toprak bir yol ile başlıyor. Yol üzerinde Hatay hatıralarından çeşitli eşyalara kadar farklı ürünler satılıyor. Biraz daha aşağıya indiğinizde kafe ve Restoranların başladığı alan, yokuş aşağı şelalelere kadar ilerliyor.

Hatay denilince tabii ki Antakya Mutfağı’ndan örnekler tatmak gerekiyor.
Kısa bir iş seyahati olduğu için detaylı Antakya gezimi sonraya seyahate bırakıyorum ancak yine de Harbiye’de yerel lezzetleri tatmak adına şelale bölgesinden aşağıya inişteki büyük bir restorana giriyoruz. Öyle ki kat kat oluşturulmuş oturma alanları doğanın tam içinde ve suyun sesiyle birlikte size sakin bir yemek ortamı oluşturuyor.
Mekanda seçimimiz karışık mezeler ve karışık ızgara oluyor.
Meze olarak bölgeye has tahini bol humus, kekik salatası ve kırma zeytin salatası tadına doyulmaz nitelikte. Bunun yanında süzme yoğurt, acılı ve yine yoğurtlu mezeler muhakkak tadılmalı. Meze sonrası içli köfte alıyor ve ardından ızgaralarımıza geçiyoruz. Mekanda köy tavuğu ile yaptıklarını belirttikleri ızgara tavuk, satır kebap ve kıyma kebabı ile ana yemeğimizi tamamlıyoruz. Burada ızgara sunumunda hoşuma giden yağlı lavaşlar oluyor. Zira üzerinde hafif bir salça sosu bulunan lavaş gerçekten lezzetli.
Teknoloji merkezi Dortmund makalemizi de okuyunuz.
Harbiye’de tamamladığımız ziyaret sonrası bölgenin meşhur künefesini yemek üzere merkeze gidiyoruz. Burada özel peynir ve tereyağından yapılmış Hatay künefesi ile bu kısa gezimizi sonlandırıyoruz. Hatay’ın derin tarihi ve kozmopolit kültürü şehre özel bir tur düzenlemek için oldukça yeterli. Bir gün rotamızı Hatay’a daha geniş bir zamanda çevirme dileğiyle bölgeye veda ediyor, Hatay’a gelirseniz Harbiye’yi ziyaret etmeyi unutmayın diyorum.