Çay hepimizin severek içtiği, kültürümüzde önemli yeri olan bir içecektir. En önemli konuları çay eşliğinde konuşuruz, en komik anımızı anlatırken, kederliyken hep çay içeriz. Çay hayatımızda bu kadar önemli bir yere sahipken çay hakkında neler bildiğinizi hiç düşündünüz mü? Hadi gelin çayın tarihçesini, zararlarını, faydalarını beraberce inceleyelim.
Çay Hakkında Bilgi, Çayın Faydaları
Coğrafya ve Tarihçesi:
Gen merkezi Çin, Hindistan, Çinhindi (Vietnam, Laos, Kamboçya), Myanmar ve Fiand’dır. Dünyada 80 dolayında, Türkiye florasında doğallaşmış tek camellia türüyle temsil bulur.
Tropikal ve alt tropikal bölgelerin dışında, istisnai olarak bol yağışlı ‘liman bölgelerde de yetiştirilebilir. İstisnaların başında da Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bulunan başta Rize olmak üzere, Trabzon, Artvin, Giresun, Ordu illerinin kıyıları gelir.
Yıllık çay tüketimimizse 250 bin ton dolayında ve kişi başına çay tüketiminde dünyada İrlanda’nın ardından ikinci (bazı kaynaklara göre dördüncü) sırada geliyoruz: Ülkemizdeki 100 kişiden 96’sı her gün çay içer ve kişi başına yılda 2,8 kg çay tüketiriz. (İrlanda’da 3,1 kg.)
Çayın tarihi, Çin’de; efsanelere göre, İÖ 2737 yılına, yazılı kaynaklara göre de İÖ 350 yılına kadar gider. Anlatılanlara göre, 10 2737 yılında imparator ShenNung, bir ağacın gölgesinde otururken uşağından su ister. Uşağın getirdiği sıcak içme suyunun üzerine dalından kopan birkaç çay yaprağı düşer. imparatorShenNung, bu yeşil yapraklı suyun lezzetini çok beğenir ve suyunu o günden sonra zaman zaman böyle içer.
İÖ 59 yılında para yerine kullanılır, tuzdan sonra en değerli ticari mal konumuna yükselir. Avrupa’nın çayla tanışması 1560 yılında Portekizli misyoner Peder Cruz’un Avrupa’ya dönüşünde yanında getirdiği çayla olur.
Böylece önce Çin’in, Uzakdoğu Asya’nın, zamanla Avrupa’nın ve sonra bütün dünyanın klasik bir içeceği olup çıkar çay.
Çayın Kullanılan Kısmı ve Bileşimi:
Çayın mutfakta ve halk hekimliğinde öncelikle, körpe sürgünlerinin tomurcuğuyla, iki küçük uç yaprağı; sonra daha dar bir alanda tohumdan birinci soğuk sıkmayla elde edilen bitkisel yağı kullanılır.
Mayıs başıyla yaz sonu arasında, doğal koşullarda üçüncü yılını tamamlamış bitkilerin tepe tomurcuğu ile onun altındaki iki yaprağı alınır, mayalanıp kurutularak “siyah çay” (Türkiye’de içilen çayların geneli), mayalanmadan kurutularak yeşil çay, yarı mayalanarak “oolong çayı” ve bir de yapraklar açmadan tomurcukken toplanıp, mayalanmadan soldurulup kurutularak, “beyaz çay” olarak, dört şekilde işlem görür.
Çayda protein, yağ, karbonhidrat, tanen, kuersetin, kateşin, flavonoller ve flovonol glikozitleri, lökoantosiyoninler, polifenolik asitler, kafein (thein), theobromin, theofilin bileşikleri, C (askorbik asit), B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B3 (PP, niasin), B5 (pantotenik asit), K vitaminleriyle flor, manganez, kalsiyum, potasyum, bakır, çinko gibi mineraller bulunurken; örnek olarak Çin kökenli biyolojik sertifikalı çay bitkisinin tohumlarından elde edilen bitkisel yağda da çoklu doymamış yağ asidi olarak linoleik asit (F vitamini, omega 6, %7,83), tekli doymamış yağ asidi olarak oleik asit (omega 9, %81,01), doymuş yağ asidi olarak palmitik asit (%8,34) ve vitaminler bulunur.
Çayın Başlıca Faydaları:
- Çay, geleneksel Çin halk hekimliğinin 50 temel bitkisinden biridir.
- Serbest radikal süpürücü (antioksidan) özellikler taşıyan flavonoitleri sayesinde vücudu kalp hastalığına, inmeye ve kansere karşı korur.
- Modern araştırmalar çayın, damar sertliğini sorunlarını, ağız, mide, pankreas, kolorektal rahatsızlıklar (kalınbağırsak-rektum rahatsızlıkları), deri, akciğer, boğaz, prostat, mesane kanserlerini önleyebileceğini göstermiştir.
- İçeriğinde bulunan doğal flüorür sayesinde diş çürümelerini önler.
- Yaprakların kalbi güçlendirici, büzücü-sıkıştırıcı, idrar artırıcı, ağrı kesici, uyarıcı, balgam söktürücü özellikleri vardır.
- Sinir sistemi üzerinde kesin bir etki yapar. Yaşama sevinci, canlılık verir.
- İshal, dizanteri, karaciğer ve mide bağırsak iltihabı için yararlıdır.
- Dışardan kesikleri, yanıkları, yara ve bereleri, böcek ısırıklarını, göz iltihabını ve şişlikleri temizlemede yararlanılır.
- Çay bilindiği gibi demlenerek içilir. Bu sırada dikkat edilecek konu, çayın doğrudan suya atılarak kaynatılmamasıdır.
Dikkat:
- Kansızlık çekenler, düşük demir ve şekerliler, böbreklerinde taş ve kum bulunanlar çaydan uzak durmalı; yüksek tansiyonlular kabızlık çekenler de biraz ölçülü olmalıdır!
- Bitkinin pembe ya da kırmızı taç yapraklarından gri boyar madde elde edilir.
- Besin maddelerinde, siyah, yeşil, sarı, turuncu boyar madde olarak kullanılması söz konusudur.
- Yapraklarında %13- %18 oranda tanen bulunan çaydan tanen de elde edilir.
Yeşil Çay:
Bildiğiniz (siyah) çayla aynı bitkiden elde edilir. İşlenişindeki farklılıktan dolayı taze halindeki rengini korur. Depresyona, baş ve gövde ağla sindirim sorunlarına karşı etkilidir.
Vücuda zararlarıyla bilinen serbest radikalleri etkisiz hale getirmesi, bağışıklık sis-temini güçlendirmesi, sonuçta serbest radikal süpürücü oluşu nedeniyle; meme, akciğer, prostat, mesane, gırtlak, yumurtalık, yemek borusu, karaciğer, mide kanserlerini önleyici, yüksek tansiyon ve kolesterol düşürücü, vücut yağını azaltıcı kabul edilir.
Bileşiminde bulunan epigallokateşingallat (bildik siyah siyah çayda yoktur) ile kafeinin birlikte yağ yakıcı etki gösterdiği ve zayıflama rejimlerinde yararlı olabileceğine ilişkin araştırmalar vardır.
Çoban çantası bitkisi hakkında bilgi almak için makalemizi okumalısınız.
Günümüzde piyasada çeşitli firmalara ait yeşil çaylar bulunur; yeşil çay genelde kaynar suda 3 dakika demlenerek içilir. Önerilen günlük doz: 2-5 fincan. Fazlası uykusuzluğa yol açabilir!